30 Eylül 2016 Cuma

Sevdiğin Sanatçılara Oy Vermek ve Kırmızı Halıda olma şansı yakalamak için son gün Pazar günü!

Bu yıl 43.’sü düzenlenecek olan Pantene Altın Kelebek Ödülleri’nde televizyon ve müzik dünyasının yıldızları sizin vereceğiniz oylarla parlıyor. Oylamaya katılarak sevdiği sanatçıları ödüle bir adım daha yaklaştırdıktan sonra güçlü ve sağlıklı görünen saçlarıyla fotoğrafını paylaşan 10 kişi, ayrıca geceye katılarak benzersiz deneyimler yaşama fırsatı yakalıyor.
Bu yıl 43.'sü gerçekleşecek Türkiye’nin en prestijli ödül töreni “Pantene Altın Kelebek Ödülleri” için oylamada son hafta! Sevdiği sanatçıları oylarıyla destekleyenler arasından seçilecek 10 kişi ayrıca geceye Pantene’le hazırlanacak, kırmızı halıda sevdiği sanatçılarla tanışma fırsatı kazanacak.
Türkiye’nin sevilen yıldızlarını bir araya getiren “Pantene Altın Kelebek” ödül töreni heyecanına katılmak çok kolay. En sevdiği sanatçılara oy verdikten sonra güçlü ve sağlıklı görünen saçlarıyla fotoğrafını paylaşan katılımcılar, ödül gecesinde benzersiz deneyimler yaşama şansı yakalayacak. Seçilecek 10 kişi geceye Pantene’le hazırlanacak, alanında uzman kişilerden tavsiyeler alarak kırmızı halıda parlayan saçlarıyla yürüyecek.
Oylamaya katılmak ve gecenin yıldızı olmaya hak kazanmak için: http://www.pantenealtinkelebekodulleri.com/
Sosyal medyada  #PanteneAltinKelebek etiketini ve Pantene Türkiye Instagram ve Youtube sayfalarını takipte kalın!



Bir boomads advertorial içeriğidir.

28 Eylül 2016 Çarşamba

Japon Abur Cuburlarını Denedim :) - Blippo Alışverişim

    Öncelikle yeni eğitim öğretim yılımız hayırlı olsun :) Öğrenciliğimin son senesinde artık Stajyer Eczacı olarak anıldığımız bu güzel günlerde, işler çok tuhaf ve alışılmadık şekilde ilerliyor. Bu sebeple son 1 haftadır hiç yazı yazamamıştım. En kısa zamanda eski formuma kavuşmaya çalışacağım :)
    Daha önce yaptığım bir Blippo Japon abur cuburu alışverişimden ve bu siteden nasıl alışveriş yapabileceğinizden yazılarımda bahsetmiştim. Bayramdan önceki hafta içinde bir sipariş daha yaptım. Bu siparişimde daha fazla abur cubur sipariş ettim ve ücretsiz kargo seçeneğini denemek istedim.
   Hatırlatmak gerekirse ücretsiz kargo seçeneğinde 2-3 haftalık teslimat süresi vaad ediliyor ve kargonuz kayıtsız kargo olarak geliyor. Ancak ben bayramdan önce sipariş ettiğim için ve 9 günlük resmi tatil sebebiyle kargom bayram süresince gümrükte bekledi. Bayram bitince de 5 gün içinde elime ulaştı.
    Blippo, sitesinde kayıtsız yani takip imkanı olmayan kargo olarak tanımlıyor bu seçeneği. Ancak siparişim Singpost kurumundan Ptt gümrüğüne teslim edildiği anda Ptt Kargo Takip sisteminden detaylıca takibini yapabildim. Bu yüzden ücretsiz kargo seçeneği bence son derece mantıklı :) (Sipariş ve kargo sistemi detayları için ilgili yazıma buyrun..)

   Gelelim bu siparişimde neler aldığıma :)
    Ben genellikle Japonların en meşhur, en farklı ve en sevilen ürünlerinden tercih ettim. Resimde olmayan bir de çekiliş hediyesini sipariş ettim. Çekilişime katılmadıysanız şuraya buyrun :)





     Sevgili Sergül Kato'nun Youtube kanalında eşiyle birlikte hazırladığı Glico Collon isimli atıştırmalıklar ilgimi çekmişti, bu yüzden tavsiye üzerine sade kremalı Glico Collon sipariş ettim. Dışında Rulokat gibi bir hamuru var ve hafif sert, içinde yumuşak bir krema var. Pek çok kişiden Collon hakkında olumlu yorumlar duyduğum için güzel birşey olacağını sanmıştım. Ama sanki dış kısmı bayatlamış gibi bir tattaydı. ve içindeki krema da ucuz bisküvi kremaları gibiydi. Bunu maalesef  beğenmedim.










    Japon abur cuburlarını biraz araştırdıysanız bir Pocky'yle karşılaşmış olmanız çok mümkün. Bir çok kişi tadına ve çeşitlerine bayılıyor. Çok çok fazla çeşidi var örneğin, yeşil çaylı, çilekli, bademli, kurabiyeli&kremalı, kırmızı fasulyeli... Ben badem hastası olduğum için bademli Pocky tercih ettim.
    Resimde gördüğünüz üzere benim Pocky tecrubem "WASTED"... Eylülün sıcak havası sebebiyle çikolatası erimiş ve birbirlerine yapışmış. Eriyip tekrar donması da sanırım biraz tadını değiştirmiş. Zira yine beklentimin altındaydı. 
    Türkiyede satılan Biscolata Stick ler kalite olarak hiç farklı değiller bence. Ürün çeşidi bakımından epey geride kaldıkları kesin tabii. Bu yüzden eğer tekrar Pocky sipariş edersem bu muhtemelen farklı ve tuhaf lezzette bir ürünü denemek için olur. Çünkü bademli çok tuhaf bir lezzet değildi :) (Fiyat ve ulaşılabilirlik olarak da Biscolata Pocky yi döver :))(Biscolata Erkeklerini de unutmamak lazım ;))



   Ve gelelim Tohato markasının Caremel Corn isimli tatlı cipslerine. Bunu kim icat ettiyse Allah cennetine bağışlasın ya. Kesinlikle bayıldım. Ben Türkiyedeki hiçbir tada benzetemedim. Kavrulmuş yer fıstığı, karamel ve mısır cipsi tadı bir arada. Daha önce "caramel corn" diye isimlendirilen şekerli patlamış mısır yiyeniniz olduysa tadını biraz benzetebilirsiniz. Ama burada işin içine yer fıstığı tadı da girmiş. Hatta yer fıstığının kendisi de paketin içine girmiş. Cipsi bitirdikten sonra içindeki minik, şekerli yer fıstıklarını fark ettim. Tuzlu fıstığa alışmış bir Türk vatandaşı olarak şekerli fıstıkları da sevdim :)








 
   Bir de aynı cipsin büyük boy çikolatalı muzlusunu aldım. Sade Caramel Corndaki fıstık tadı bunda yoktu. Muzlu çikolata biraz daha şekerli bir lezzetteydi. Ve sanırım bu kadar şekerli oluşunu çok sevemedim. Ama yine de bir oturuşta tüm paketi yiyecek kadar sevdim :)) 





Bir de Japonların paketli pamuk şekerlerinden denemek istedim. İçinde patlayan şekerler olan üzümlü çeşidini aldım ben. Üzümlü olduğu için mayhoş bir tadı vardı. Patlayan şekerler de olaya renk katmış. Normalde de patlayan şekeri ve pamuk şekeri ayrı ayrı sevdiğim için bir arada da sevdim :) Bizim pamuk şekerlerimizden daha sert ve biraz daha kolay parçalanan bir yapıda. Lezzeti de üzümlü olduğu için çok daha farklı tabii. Bunu da sevdim :)




   Ve yine iki paket Japon Kendin Yap şekeri sipariş ettim. İkisi de birbirinden eğlenceliydi. Çok yakında videolarını yükleyeceğim. Takipte kalın :)


18 Eylül 2016 Pazar

Film Klişeleri

-Hey dostum
-Bu adamı hakladım adamım!
-Şimdi bu yumruğu suratına indireceğim
-3e kadar sayacağım ve sen buradan gitmiş olacaksın!
 Şu noktadan itibaren küfürlü ve ingilizce klişeler geliyor...(+18!!)
-You are so ballsy man, buddy!
-Im gonna kick your nuts
-Go away mother fucker
-You fucking faceless motherfucker, gonna kiss my ass!
..........

    
    Uyarı: Küfür eden biri değilim. Edenlerin yargılanmasına da karşıyım.Sonuçta kimse kimseyi rahatsızetmedikçe özgürdür. Rahatsız olanlara da hak veriyorum bu yüzden kendi dilimizde küfür kullanmak istemedim.
Eğer bir aksiyon filmi severseniz ve eğer siz de bu klişelerden sıkıldıysanız benden nefret etmek yerine beni haklı bulacağınızı umuyorum.

   Yüzlerce romantik komedi film izledim. Belki yüzlerce diyemesem de -aşırı- fazla miktarda romantik komedilerde dalga geçen filmler de izledim. Romantik komedilerin klişelerinden bahseden insanları dinledim. Özellikle esas oğlan ve esas kızın belirgin bir, serim-düğüm-çözüm olayı sonucunda birbirine kavuşup sonsuza dek mutlu yaşadıklarına inandığımız sonlara sahip filmleri çok sevdiğim gerçeği asla değişmedi.
    Erkeklerin çoğunluğunu oluşturduğu bir anti-romantik film topluluğu mevcut. Bu karakterlere neden romantik film sevmediklerini sorduğumuzda "çok klişe" diyorlar.
    Klişe kavramı yeniden anlamlandırılmak istense, sözlüğe bir -bkz:aksiyon filmler- örneklemesi ekleyeceklerine eminim.
    Her repliği klişelerden ibaret bir dünya aksiyon filmleri. Bu sıkıcı kalıplar diğer filmlerde de mevcut tabii ki. Benim itirazım aslında romantik komedilere klişe demelerinde değil. Aksiyon filmlerinin klişelerden arındırıldığına inanmalarına.
   Herhangi bir aksiyon filmi düşünün. Imdb 8-9 üstü harika filmler hariç(!) :) Hepsinde bir ana karakterimiz vardır. Bu adam(veya kadın) eksiden kötü işlerin içinde yer almıştır. Ama bu onun suçu değildir! artık iyi olmak istemektedir. Ayrıca bu karakter mükemmel dövüşür, harika bir silah kullanım yeteneğine sahiptir. ve eğer yönetmen biraz hasılat kazanmak istiyorsa bu esas karakter aynı zamanda aşıktır. Genellikle aşk bu filmdeki zayıf noktayı oluşturur ve kötü adamlar bunu kullanmak ister. 
  Bazen adamımız olaya kötü adam olarak başlayıp sonradan aklı başına gelir. Ama sonuç aynıdır. Birkaç kez silahlar konuşur. Esas adam mutlaka yaralanır. ve tabii ki iyileşir...
   Esas adam baş düşmanıyla karşı karşıya gelirse bu iş mümkün olduğunca uzun tutulur. Gerekirse silahlar atılır karate falan yapılır....
  En sonunda saf bir sevinç olmaz. Ya kayıplarımız vardır, ya da esas karakterin geçmişteki pişmanlığı bize de hissettirilir. Ve finalden hemen önce çılgın bir aksiyon sahnesi söz konusudur.
   Ve, asla film aksiyonla bitmez. Hemen sonrasında esas karakter sevdikleri ile beladan uzak durabileceği bir yere doğru gider. 
Şimdi söyleyin bakalım izlediğini aksiyon filmlerinin %kaçı bu klişelerden uzakta geçti? 
%10?
 %5? 
%1?
 0 mı?
Hadi biraz dürüst olalım. Klişeleri seven biziz. 
Sevdiğimiz filmlerde farklılık arayan da biziz. 
Olay filmin türü değil.
Kalitesi veya yönetmenin zeka seviyesi vs de değil.
Mesele sadece klişelere yer verilmek istenmesi ile alakalı.
Bu kadar basit.

   Bu yüzden eğer iyi bir film izliyorsanız, ağlamak utanç verici değildir, tarzınız olmayan bir filmi  sevmeniz sizi basit biri yapmaz.
   Ama tabii bir tarzınız olması güzel, ta ki başkasının tarzını küçümseyene kadar...

Forever Romantic-Comedy Man!



16 Eylül 2016 Cuma

Golden Rose Crayon Ruj - İnceleme

   Son alışveriş yazımda bahsettiğim üzere Golden Rose Crayon model far ve rujlarında indirim yaptı. Ben henüz bu ürünlerle tanışmamış olmama rağmen methini duyduğum için alıp denemek istedim.
(Yukarıdan aşağıya) Lipliner 57 Crayon 11 ve Crayon 18

   Bir waterproof asonsörlü lipliner 2 tane de Crayon ruj aldım. Crayon farlardan da almayı düşünüyordum ancak yapılarının sert oluşu sebebiyle birkaç rengi bir arada kullanıp karıştırmak zor olur diyerek vazgeçtim.
   Golden Rose sitesinde Crayonların 24 farklı rengi var şuanda. Yapıları Velvet Matte serisi rujlarından biraz daha sert. Dudak kalemi kıvamında diyebilirim. Ama lip balmsız sürülebiliyor.


(Yukarıdan aşağıya) Lipliner 57
Crayon 11 ve Crayon 18
   18 numara bana bir kaç yıl önce Avon'un Pro To Go isimli rujunun Baby Lips rengini anımattı. O ruju o kadar çok sevmiştim ki! Tam ismi gibi bir renkti, bebeksi ancak mat bir görüntüsü vardı. Tabii ben o ruju çok sevince üretimi sonlandırıldı. 18 numara da  tıpkı onun gibi tatlı ve doğal bir renk. Tabi biraz daha mat hali. 11 numara için de böyle övgü dolu sözler söyleyebilmeyi çok isterdim ama maalesef bu rengi çok sevemedim :)

   Çok matlar. Peelingsiz bakımsız dudaklarda kullanılması çirkin sonuçlar doğurabilir. Ayrıca biraz dudaklarımı da kuruttu. Ama görüntüsünü çok beğendim. Kadife matlığında bir bitişi var.
   Kalıcılıkları da bu denli sert ve mat bir rujdan beklenecek ölçüde yüksek. Velvet Matte rujlardan çok az daha kalıcı.
    Şuan 18 numara benim her gün sürdüğüm rujum haline geldi ve oldukça memnunum :)

Sephora, Golden Rose, H&M Alışverişim

   Bayramın son günü "Ne yapsak, ne yapsak?" derken soluğu yine avm'de aldık. Böylece Golden Rose'un indirimde olduğunu duyurduğu Crayon(kalem) far ve rujlara göz atmak istedim.

Golden Rose


   (Yukarıdan Aşağı Sırayla) Asansörlü Golden Rose waterproof dudak kalemlerinden 57 numarayı bir çok kızıl- pembe rujla kullanabileceğimi düşünerek aldım. Hatta tek başına da kullanabilirim, zira çok hoş bir renk :)
Fiyat: 6,75 TL
   Ortadaki, mağazadayken rengini bir anda çok beğendiğim ancak şuan hayal ettiğim pastellikten uzak olduğunu farkettiğim 11 numara Crayon kalem ruj.
   En sonuncusu da tatlı, pastel pembe- krem renkli 18 numara. Sanırım en çok bunu beğendim :)
 Crayonlar Fiyat: 9,90 TL


Sephora






   Diadermine'ın son aldığım ve şuradaki alışveriş yazımda bahsettiğim göz makyaj temizleyicimden memnun kalmayınca yeni bir ürün arayışındaydım. Sephora'nın tanıtım broşürlerinden birinde gördüğüm bu göz makyaj temizleyicinin içeriğine şöyle bir göz atınca almaya karar verdim.
Fiyat: 15,50 TL
















   Tekli satılan maskeler sizin de hoşunuza gitmiyor mu? Sırf kendimi şımartmak içi böyle şeyler almaya şahsen ben çok bayılıyorum :) Bu maskeler gece yüze sürülüyor ve uyku sırasında yüzünüzde kalıyor. 20 dakikalık maskelerdense Sleeping Masklerin daha etkili olması muhtemel.
Fiyat: 14.00 TL











    Kendimi şımartmak demişken; bu tek kullanımlık duş jelleri(üstte) ve banyo yağları da kasanın yanında bulunur da alınmadan geçilir mi? Tabii ki hayır :)
Kapsül Duş Jelleri Fiyat: 3,25 TL
Banyo Yağları Fiyat: 3 TL





H&M


    Görkem Karmanın Beauty Blender'a muadil göstermesi üzerine defalarca kez H&M'e gidip de bir türlü bulamadığım beyaz renkli makyaj süngeri yerine, bu minik ikili süngerlerin geldiğini görünce buruk bir sevinç yaşadım. Çünkü bu ikilinin piyasaya çıkması beyaz süngere tamamen veda etmemizi gerektiriyordu. Ben henüz beyaz olanla tanışamadığım için "bu sünger onun kadar iyi değil midir acaba?" kuşkuları içerisinde 2 paket aldım :) Ve Beauty Blender'a 50-60 TL vermemize gerçekten de artık gerek kalmadığı kanısındayım.
Fiyat: 9,90 TL

11 Eylül 2016 Pazar

The Balm Put A Lid On It - Far Bazı | İnceleme

   Farınızın uzun süre dağılmadan, topaklanmadan, çizgilere dolmadan kalabilmesi için bir far bazı kullanmanı gerekir. Eski makyaj tekniklerinde özel olarak üretilmiş far bazları yerine bir miktar fondöten göz kapağına yayılır sonra da pudra ile sabitlenirmiş. Daha sonra da üzerinde far uygulaması yapılırmış. Kabile hikayesi anlatır gibi anlatmış olsam da bu yöntemi uygulayanlar hala var :)
   Far bazınız yoksa siz de bu yöntemi uygulayabilirsiniz. Ancak günümüzde üretilen far bazları bu yöntemden çok çok daha iyi sonuç verebiliyor.


   Benim yaklaşık bir buçuk yıl önce tanıştığım, bana far bazı soran herkese önerdiğim bir ürün var karşınızda. The Balm Put a Lid On It. Yoğun kıvamlı pudramsı krem yapısında bir baz. Pek çok far bazıyla benzer kıvamda. Toplu iğne ucu kadar baz tüm göz kapağınıza yeterli geliyor. Zaten fazla uygulama yapmanızı tavsiye etmiyorum. Özellikle sıcak ve nemli havalarda veya yağmurlu havalarda bu ürünü test ettiğim zaman tekrar tekrar memnun kalıyorum. Bu fiyat aralığındaki en iyi far bazlarından olduğuna garanti edebilirim.
   Önerdiğim herkesten olumlu geri dönüşler aldım. En son olarak ablam da benim tavsiyemle bu ürünü alıp kullandı ve şuan çok memnun olduğunu söylüyor.

   İçerik İncelemesi

  Bu kısma kadar her şey güzel gidiyordu değil mi? Maalesef içerisinde talk ve silikon gibi sıkça karşılaştığımız zararlı maddelerin yanı sıra gözde tahriş oluşturma ihtimali yüksek başka kimyasallarda bulunuyor. Aynı zamanda hassas ciltlerde alerji oluşturma ihtimali var.
   Özellikle alerji sebebiyle bir öneride bulunacağım; eğer almak istiyorsanız bir Gratis bayiisinde tester üründen cildinize uygulayın. Birkaç saat içerisinde cildiniz bir reaksiyon gösterirse bilin ki bu ürüne alerjiniz var.
   Bu tavsiyemi aslında alerjik bünyeliyseniz her kozmetik alışverişinden önce uygulamalısınız.
Fiyat bilgisi için alışveriş yazısına göz atabilirsiniz

10 Eylül 2016 Cumartesi

Maybelline Vivid Matte Liquid | Likit Mat Ruj - İnceleme

   Tester olmadığı halde şişesinde duruş rengini severek aldığım bir üründü bu ruj. Şuradaki alışveriş yazımdan fiyat bilgisine ulaşabilirsiniz.

   Bu alışveriş kulağıma küpe olacak. Çünkü testersız ürün almanın ne kadar yanlış bir şey olduğunu bir kez daha anladım. Bu kere bu ürün bir likit maj ruj değilmiş resmen. Likit olduğu kesin ama asla matlaşmıyor. Maybelline' hangi akla hizmet bu ürünü piyasaya sürdüğünü sormak gerek.





   Bu resimler her şeyi özetliyor sanırım. İki ürünü de aynı ayda sürüp 5dakika kadar kurumalarını bekledim. Üstteki resim kuruduktan sonra çekildi. Kuru diyorum ama Maybelline e bakarsanız ne kuru duruyor ne de mat.
   Alttaki resimde ise iki swachın üstünden elimi bir kez geçirerek silmeyi denedim. Sleek bana mısın demezken Maybelline tamamen yok oldu! Bir iz bile kalmadı resmen o kadar kolay silindi! Lip gloss gibi kullanırım diye düşündüm ama lip glos olamayacak kadar da çirkin bir duruşu var dudakta.
   İlk sürüldüğünde ıslak duruşlu bir ruj gibi görünüyor. Üstünden yarım saat geçmeden dudaklarımın katlanma böylesinde bir çizgi oluşturuyor. Kumlu ve ıslak bir görünüm bırakıyor. Kalıcılık sıfırın altında zaten.
  Çok lafı uzatmak istemiyorum özetle bu bir hataydı, siz düşmeyin bu hataya :)


Essence Stay Natural Kapatıcı - İnceleme

   Bayram indirimi alışverişimin yazısında belirttiğim üzere Rival de Loop alıyorum sanarak Essence almışım :) Nasıl oldu bu hatayı yaptım bilmiyorum ama tam olarak kendi rengimi bulmayı başarmışım. Hatta Rival de Loop'un kapatıcısından çok daha başarılı olduğunu düşünüyorum. Şu noktada annemin "ya işte, nasip kızım" dediğini duyuyoruz :)

   Kalem biçimli concealerlardan. Loreal Lumi aydınlatıcı yazısında ürünü çıkarmanın çok sorunlu olduğunu söylemiştim. Bunda öyle bir sorun olmadı. Alt kısmı çevirince anında ürünü alabiliyorum. Böyle olunca istediğim miktarda ürünü çıkarma konusunda hiçbir sorun yaşamamış oluyorum.


   Fırça şeklinde bir ucu var. Ürünü ölçülü çıkarmada sorun yaşatmadığı için bu fırçayla ürünü dağıtmak da mümkün. Ben fırçasını da Loreal'den daha başarılı buldum. Loreal'ın fırça kılları çok sertti ve göz çevresinde kullanılacak bir ürün için hiç uygun değildi. Essence'in fırça kılları daha yumuşak.
   Essence markasının aldığıma pişman olduğum bir eyelinerı olmuştu. Ondan önce de bir farıyla sorun yaşamıştım. Bir kaç üründen daha beklentimin altında sonuç alınca markaya küsmüştüm. Geçen Essence Dip Eyeliner incelemesiyle aramızdaki buzlar eridi ve bu kapatıcıyla atık tamamen Essence'i seven bir birey haline geldim :)

   Tek uygulamada mükemmel bir kapatıcılık sağlamıyor malesef. Normale yakın karma ciltler ve yağlı ciltler için uygun bir matlığı var. Çok kuru ciltlerde nemlendirici ile birlikte kullanılırsa iyi sonuç verebileceğini düşünüyorum. Benim bu kapatıcıya böyle bayılmamın sebebi çok doğal duruşlu olması. Nötr alt tonlu bir ürün. Soğuk alt tonlularda da başarı göstereceğini düşünüyorum. Eğer cildiniz için doğru olan tonu bulabiliyorsanız kaçırmayın bir şans verin derim.



 
    Dediğim gibi çok doğal görünüyor. Hatta kat kat sürseniz bile bu doğal görüntüsünden ödün vermiyor. İlk katta yeterli kapatıcılığı elde edemezseniz 2. 3. katı sürerek istediğiniz kapatıcılığa ulaşabilirsiniz. Kesinlikle topak topak bir görüntü oluşturmuyor. Her katta doğal görünümünü muhafaza ediyor. Ayrıca sabitlemek için pudraya ben ihtiyaç duymadım. Çok yağlı bir cildiniz varsa belki siz ihtiyaç duyabilirsiniz.
   Eğer siz de bu ürünü denediyseniz görüşlerinizi yorum olarak bırakırsanız çok sevinirim :)










Bayram İndirimi Alışverişlerim | Gratis - Rossman - Cosmetica

    Bu aralar kozmetiklere yaptığım harcamayı kısıp para biriktirmek niyetindeydim. Ki çekilişte vereceğim hediyeleri alabileyim :) Ama bayram indirimi dolayısıyla heryerde %50ye yakın indirim varken hiçbir şey almamam da imkansızdı tabii. Hem belki benim vereceğim hediyelerden indirimde olan vardır diyerek yine avm'ye koştum.

    Rossmann

  Geçen gün Gratis'e gitmiştim. Loreal True Match kapatıcı alacaktım. Kendi rengimi seçmekte çok zorlandım çünkü izdiham vardı. Bir de ben aynaya bakarken tutup aynayı kendine çevirenler, hemen arkamda yere düşürülüp patlatılan yarım litrelik makyaj temizleyici şişesi, kasada arkamdan gelip önüme geçip ben sizden önce geldim diyenler... En son dayanamadım ve kasa sırasından fırlayıp çıktım. İndirimsiz olsun ama güzelce seçimimi yapayım, alışverişimi yapayım diye düşündüğüm için aynı avmde bulunan Rossmann'a girdim.
   Daha önceden Görkem Karman'ın favorileri arasında gösterdiği Rival de Loop kapatıcıyı de bir denemiş olurum dedim. Loreal True Match'i Rossmann'da tekrar deneyince benim cildimde fazla kuru olduğuna karar verdim ondan vazgeçtim. Rival de Loop'un kapatıcısının da, benim tenimden bir koyu ve bir açık renklerini buldum ama aradaki numara bitmiş. Alışverişimi tamamlayıp tekrar kontrol etmeye geldiğimdeyse tam karşımda duruyordu! hemen alıp sepete attım :)

    Ee bu fotoğraftaki Rival de Loop değil ki Essence diyenleri tebrik ediyorum. Ben o hengamede farkedemeyip Rival de Loop standına karışan Essence'i almışım. Ama iyi ki almışım şuan memnunum kendisinden. Detaylarıyla incelememi bir sonraki yazımda belirteceğim.









    Bir de Maybelline Super Stay Fondöten aldım. Bu ara bronzlaştığım için elimdeki fondötenler ton olarak uymuyordu bana.











   Gratis

Başka bir gün başka bir avm'de tekrar Gratis'e uğradım. Bu sefer hedefimde likit mat ruj ve himalaya peeling vardı. Malesef mağaza yağmalanmış gibi göründüğü için sadece Sleek'den bu likit mat ruju bulabildim. Sleek'in likit mat rujlarının methini duymuşsunuzdur. Benim ilk deneyimim olacak.
Fiyat :16,50TL(%40+ %10)


 

   Cosmetica  

   Ve nihayet çekiliş hediyelerimden biri indirimdeydi. Hem kendime hem de kazanacak talihliye Real Techniques Starter fırça setlerinden aldım. Kendi setimin inceleme yazısını yakında ekleyeceğim.
Fiyat: 49,90TL 













9 Eylül 2016 Cuma

  Benim sosyal medyayla tanışma öyküm pek çoğunuzun aksine Facebook ile başlamadı. Uzun zaman önce başka bir blogum vardı. Tabi o zamanlar 12-13 yaşlarındaydım ve hedef kitlem çocuklardı. Ayrıca da kaliteli içerik üretme konusunda yetersiz kalmıştım :)
   Bir kaç yıl boyunca blogum yayında kaldı. Ergenlik yıllarındaki kendini beğenememe duygumun esiri oldum ve blogumu da beğenmeyip kapattım. Bununla da kalmayıp tamamen silmişim. Keşke silmeseydim de anı olarak saklayabilseydim diye düşünüyorum şimdi.


   Bu küçük hikayemle varmaya çalıştığım sonuç, benim için blog yazmak sosyal medyadan çok önce başladı. Hala daha blog yazmayı sosyal medya hesaplarımdan daha çok seviyorum. Ancak blog yazılarmdan haberdar olabilmek ve sosyal medyada beni görmek isteyen birçok arkadaşım ve okurum bana twitter hesabı açmamı söylediler.
   Şahsi twitter hesabımda bile 3-5 tweet ve bir kaç da retweet mevcut. Bu yüzden yeni oluşturduğum Twitter hesabımda yeni yazılarımın duyuruları ve kısa bloga yazılmasına gerek görmediğim indirim ve benzeri duyurularımı paylaşacağım.

   Siz değerli okurlarımdan Twitter'da görmek istedikleri içerikler konusunda tavsiyeler bekliyorum. Ve elbette ki Twitter kanalımı takip etmeyi unutmayınız :)

https://twitter.com/eczacikizblog




Maybelline Color Tatto Krem Far - İnceleme

   Uzun zamandır Bobbi Brown'un krem farlarının yerine alabileceğim uygun fiyatlı kızıl kahve krem far arıyordum. Geçen yaptığım Gratis alışverişinde kızıl olmasa da çok hoş bronz renkte Maybelline Color Tatto krem farını keşfettim.

   Krem farlar hem pratiklik hem de görünüm açısından çok avantajlı. Farınızı uygulamanızın üzerinden saatler geçse bile canlılığını kaybetmiyor. Ancak benim korkum yağlı bir görünüm bırakmasıydı. Neyseki öyle bir sorun yaşamadım.
 
   Yaklaşık olarak vazelin kıvamında. Parmağınızı bastırsanız içine çökmeyeceği kesin :) Ama minik bir hareketle yeteri kadar ürünü parmağınıza alabilirsiniz. Krem farlardan en iyi performansı elinizle yapacağınız uygulama ile alırsınız. Yoğun mum içerdiği için vücut sıcaklığınızda daha kullanışlı bir kıvama gelir. Ayrıca sık kıllı fırçalar iz bırakacaktır.

   Far sürmeye vaktim olmadığında Maybelline krem fardan biraz alıp göz kapaklarıma hafifçe uyguluyorum. Eğer daha dumanlı bir görünüm isterseniz daha yoğun veya hafif uygulamalar yaparak renk geçişleri oluşturabilirsiniz.
  Bu ürünü tüm göz kapağıma yayarak başladıktan sonra, farklı toz farları üzerine uygulayarak güzel bir göz makyajı elde edebiliyorum. Far bazı kullanmadan bu şekilde yaptığım makyajım da gün boyu bozulmadan kalabiliyor. Yani baz yerine, krem far kullanımı iyi bir sonuç verebiliyor.


   Ben işi ileri taşıdım ve bu farın üzerine suya dayanıklı rimel ve eyeliner sürüp havuza girdim :) Hatta bununla da yetinmedim duşa girdim! Duşa girmek çok saçma bir fikirdi ama çıktığımda beni gerçekten çok şaşırttı. Neredeyse hiç akmadan sabit kalabildi. Suya dayanıklı ibaresi koysalar olurmuş yani :)

    Gayet hoş bronz bir rengi var. Her cilt tonuyla güzel bir nude makyajında kullanılabilir.
   Ben genel anlamda memnun kaldım. Tabi eğer kızıl alt tonlusunu bulabilsem çok daha fazla sevebilirdim ama şuan renk seçenekleri kısıtlı kalıyor. Bendeki Creamy Beige 98 numaralı rengi. Creamy Matte alt serisinden bir renk bu. Ayrıca ışıltılı bir alt serisi daa var. Oradaki Eternal Gold da harika bir renk. Onu da bir sonraki alışverişimde alacağımı düşünüyorum :)

8 Eylül 2016 Perşembe

John Frieda Frizz Ease Dream Curls Sprey - İnceleme

    Şuradaki yazımda bahsettiğim üzere John Frieda'nın Full Repair saç kremini kullanıp çok memnun kaldığımı söylemiştim. Daha sonra da gaza gelir aynı markanın saç şekillendirici ürünlerine de bir göz atmak istedim. Böylece sıradaki ürünüm John Frieda Frizz ease Dream Curls Sprey oldu

   İnce telli kolay şekil alan ve kolayca da şekli bozulan saçlarım var. Doğal kurumayla kıvırcık, kurutma makinesiyle dalgalı oluyor. Haliyle bir şekillendirici ürünü çok sevmem pek mümkün olmuyor. Bundan öncesinde Pantene ve Elidor'un Krem 7/24 lerini kullanıyordum. Halen daha saç kremi olarak bu iki üründen birini mutlaka elimin altında barındırırım. Açıkçası sprey ürünlerden yalnızca sabitleyicileri kullanmıştım. Şekillendirici spreylerin pek bir etkisi olmaz sanıyordum. Ancak bu küçük şeytan nemli saçlarımı olduğundan daha kıvırcık bir hale getiriyor ve sertleşerek sabit kalmasını sağlıyor. Ayrıca bir sabitleyici saç ürününe ihtiyaç bırakmıyor.
   Verdiği şekil açısından ve kalıcılık bakımından beni oldukça tatmin etse de saçlarımda oluşturduğu kuru sertlik hissi benim pek hoşuma gitmedi. Haftanın 3-4 günü bu ürünü kullanıyorum ancak bitince tekrar alır mıyım bilmiyorum.

   İçerik İncelemesi

    İçerisinde paraben ve silikon içeriyor. Bildiğiniz üzere Paraben kanserojen bir madde, silikon saça zararsız ancak çevreye zararlı bir madde. Ayrıca Sülfat da mevcut. Bu da kanserojen olan bir başka madde.
   Diğer kullandığım John Frieda ürününe göre daha zararlı içerikler mevcut. Bu da benim üründen soğumama sebep olan diğer etken...

The Balm Hawaii - İnceleme

   Uzun bir zamandır severek kullandığım bir paletten bahsetmek istiyorum bugün. The Balm'ın Autobalm serisinden Hawaii makyaj paleti.


    Bu fotoğrafı şuradaki alışveriş yazımdan hatırlayan oldu mu? Şuanda bitmek üzere ve gidip yenisini almak niyetindeyim. 
    The Balm markası bildiğiniz üzere bu tatlı makyaj ve far paletleriyle tanındı ülkemizde. Her bir palet için ayrı bir tema işlemeleri de çok hoşuma giden bir mesele :) Örneğin Meet Matte paletlerinde "Matte" isimli bir adamın profilini, Hawaii ve California (Autobalm) paletlerinde ise ehliyet temasını işlemişler. İyi fikir değil mi? Ayrıca plastik materyal yerine kağıdı tercih etmeleri de farklılık kazandırıyor. Ancak çok çabuk kirlenmesine yok açıyor (bkz:Gratislerdeki testerlar). 

    Bu palet, bir allık, bir highlighter, bir liner bir de lid farı içeriyor. Her birini tek tek inceleyeceğim;
 Allığını ilk aldığım zaman beyaz tenime çok yakıştırmıştım. Ancak şuanda epey bronz olduğum için şeftali tonlu allıklara yöneliyorum bu yüzden uzun süredir allığını boşlamış durumdayım. Ancak soğuk pembe tonda allık kullanan birine tavsiye edebilirim. The Balm'ın meşhur bronzerları ile yapı olarak çok benziyor. Bol pigmentli ve talk içermiyor. Yapısı da yumuşacık :)
Aydınlatıcısı bronzlaşmama rağmen yeterince aydınlık bulmuyorum bu rengi. Kendi teninizde mutlaka denemelisiniz. Sonuçta aydınlatıcılar da ten ürünleri ve kişiden kişiye çok farklılık gösteriyor. Ben göz altlarımda kapatıcımı sabitlemek için kullanıyorum. Sağlıklı ve hafif bi aydınlık oluşturuyor ama tek başına aydınlatıcı olarak yeterli olmuyor elbette bende. 
Crease/ Liner göz kapağının katlanma bölgesi ve kirpik dipleri için The Balm tarafından uygun görülmüş bu renk. Çok yoğun bir pigmentasyona sahip. Kuru olarak toz eyeliner gibi kullanmak mümkün. Ayrıca ıslak bir fırçayla uygularsanız jel eyelinerlardan alacağınız performansın aynısını alabilirsiniz. 
Lid Kapak farı diye adlandırdıkları far ise muhteşemlik sınırlarının ötesinde bir renk. Tek başına göz kapağınıza uygulasanız yeterince güzel bir makyaj elde edersiniz. Her türlü ten ve göz rengiyle harika bir sonuç çıkaracağından eminim. Bu far da yumuşacık bir yapıya sahip. 


   Sanırım hangi rengin hangisi olduğu aşikar :) Liner rengi sıcak bir eyeliner olarak kullanılabildiği gibi far olarak da güzel bir renk. Lid far rengi ise krom tonlarında çok hoş bir renk. 
   The Balmn tüm farları yoğun pigmentasyona sahip olmakla birlikte en yaygın bilinen kötü yanları çok tozutuyor olmaları. Bu uygulama esnasında göz altlarınızı kirletmenize sebep olacağından concealer sonrası farlar uygulanmamalı.
    Çok tozutuyor olması ve pigmentlerinin güçlü olması sebebiyle özellikle koyu renklerde dikkatli uygulama yapmayı gerektiriyor.
    Çantaya atıp çıkmak için daha iyi bir ürün düşünemiyorum. Aynası da olduğu için ben çantamdan hiç eksik etmiyorum bu paleti.

İçerik İncelemesi:

    The Balm ürünlerinin talk içermediğini duymuşsunuzdur. Bu konuda küçük bir yanlış anlaşılma var. The Balm'ın bazı ürünleri talk içermiyor. Örneğin bu palette allık ve far rengi talk içermezken liner ve highlighter talk içeriyor. 
    Silikon içerdiği için çevreye zararlı. Ayrıca silika da içeriyor ki bu da ciltte tahrişe sebep olabilir. Kullandıkları renk maddeleri de tahrişe sebep olabilecek türden. Paraben yok. Bir renkli kozmetik ürünü için hiç de fena sayılmaz :)




   Ben severek kullanıyorum Hawaii paletini. Eğer paletteki renkler hoşunuza gitmediyse ancak bu tarz bir ürün istiyorsanız California paletine de bakmanızı öneriyorum. Görseldeki palet California. Daha sıcak ve nude renklere sahip. Ayrıca aydınlatıcısı da ışıltılı olduğu için daha iyi aydınlatıcağından eminim :)

7 Eylül 2016 Çarşamba

Aşk Burada Çekmiyor - Okuduklarım

 

   Bu kitabı mutlu sonla biten bir aşk hikayesi olacağını bilerek aldım. Şöyle bir kitabın kapağına bakınca zaten bu kolayca anlaşılıyor. Ben de "sap sap dolandığım bu günlerde mutlu aşkı kitaplarda yaşayayım bari!" diyerek aldım kendisini.

   Günümüz aşklarını çok güzel özetliyor kitap. Snapchatte hoşlandığını göstermek için SS alan, Twitter'da yazdığı bir kaç kelamla aşk imalarında bulunan bir neslin evlatlarıyız malum. Evie de tam olarak böyle bir kız. Stalk'lamadan randevuya çıkmıyor kendisi. Ancak asıl olaylar Evie'nin interneti ve sosyal medyayı tamamen bırakmasıyla gelişiyor.

   "Tam bir internet bağımlısı olan Evie bu yüzden çok sevdiği işinden kovulur. Hemen ardından, evliliğe karşı olan eski sevgilisinin İstanbul'da rüya gibi bir düğünle evlendiğini Facebook'tan öğrenir ve çok önemli bir karar alır: İnterneti bırakacaktır!"

   Eminim içinizde bazen "çok internete giriyorum biraz azaltmalıyım" diyenleriniz vardır. Benim de bazen böyle düşündüğüm oluyor. Bu düşünce de kendinizi kolayca Evie'nin yerine koymanızı sağlıyor :)

   Spoiler Alarmı!

   Açık konuşacağım. Evie'nin randevular konusunda "istemem yan cebime koy" havaları başta çok sinirimi bozmuştu. Ömrünün sonuna kadar bekar kalmak istiyor gibi davransa da evlenmek için can attığı da bi gerçekti. Öyleyse neden saçma bir gurur halindesin be güzelim derken, yaşadığı hayal kırıklıkları ona zamanla hak vermemi sağladı. Edward'ın ofisine adım attığı anda da evlenip mutlu olacakları çok belliydi :)
   
   Güzel bir kitap. Akıcı sayılır. Özellikle de sap bir dönemde okursanız Evie gibi düşüncelere kapılmayı başarabilirsiniz :))

Alışverişkolik ve Bebeği - Okuduklarım

   Bir Alışverişkoliğin İtirafları adlı filmi izleyeniniz var mı? Çok eğlenceli bir romantik komediydi. Filmi ilk izlediğimden bu yana yıllar geçti. Ama ben defalarca daha izlediğimi hatırlıyorum. D&R raflarında gezinirken bu kitabı gördüğümde çok heyecanlandım. Çok sevdiğim bir filmin devam kitabını bulmuştum!

    Filmi izlemeyenler için bu kitap hakkında söyleyeceğim her şey spoiler niteliğinde. Bu yüzden uyarmak isterim. Rebecca'nın Luke ile evliliği ve bir bebeği olacağını öğrenmesi ile başlıyor öykü. Rebecca hala bir alışveriş çılgın ancak bu dürtüsünü kontrol etmeyi öğrenebilmiş durumda. Ayrıca artık kendi işini yapan Luke Brandon'ın karısı olmak, cebini hep dolu tuttuğu için daha rahat alşveriş yapabiliyor. Bebeği olacağını öğrendiği andan itibaren de tüm bu alışveriş merakı bebek mağazalarına kayıyor elbette.
    Bu kitap bana derin bir empati yaşattı. Luke gibi bir eşim olduğunu hayal etmeyi beceremesem de diğer tüm detaylar açısından kendimi Rebecca gibi hissettim. Başından geçen her olayı yaşar gibi. Ve aklından geçen düşüncelerin (saçma olduklarını bilsem bile) kendi düşüncelerim gibi benimsedim. Yazarın diliyle bunu başarabilmiş olması çok önemli. Ve kitaba çok ciddi bir sürükleyicilik katıyor.

Spoiler Alarmı!

    Bu kadar ciddi bir empati yaşayınca Becky'nin aldatıldığına dair düşünceleri bende de aynı duyguyu uyandırdı. Sanki ben karnım burnumdayken -her bir özelliğine ayrı taptığım- kocam tarafından aldatılmışım gibi yıkıldım. Hatta (hiç abartmıyorum) bu kitaptan sonra bende aldatılmaya karşı bir fobi gelişti desem yeridir!

Tatlı-hoş bir hikaye, filmdeki gibi hızlı akan olaylar ve aynı yoğunlukta romantizm bu kitapta da mevcut. Tavsiye ediyorum!

John Frieda Full Repair Saç Kremi - İnceleme



    Şuradaki yazımda saçlarımı Loreal Sunkiss Renk Açıcı Sprey ile açtığımı anlatmıştım. Bu tarz bi işlem sonunda beklenen oldu ve saçlarım yıprandı. Hafif bir kuruluk hali hakimdi. Üstüne de kına yakacağım için saçlarım daha da sertleşecekti. Yani sağlam bir nemlendirici kreme ihtiyacım olacaktı.  Küçük bir araştırmadan sonra en iyi saç nemlendiricileri arasında sayılan bu onarıcı bakım kremini almaya karar verdim.
   Kına yakan uzun saçlı okurlarım varsa bilirler, kınayı yakmaktan ziyade temizlemek daha büyük bir işkence. Ben bu yakışımda 1 saat banyodan çıkamadım. Belim, boynum her türlü omur kemiğim ağrıdı kambur kalmaktan korkmaya başlamıştım :)) Saçlarımı tarayıp açmayı başaramadığım için kınayı bir türlü temizleyemiyordum. Derken elim bu kreme gitti. Saçlarıma uyguladım ve anında kolayca tarayıp açabildim. Denediğim diğer kremler bunun yarısı kadar bile etkili değildi. O berbat anda banyonun içine nurlu bir ışık doğmuşçasına gözlerim açıldı ve John Frieda'ya aşık oldum :) 


    Bu şevkle her duşta kullanmaya başladım. Kına yakma döneminin arkasından bu ürünü kullandığım için saçlarıma gelen parlaklığın kınadan mı kremden mi olduğundan pek emin değilim. Ama taramayı kolaylaştırdığı, epey nemlendirdiği kesin. Ama ben saçlarımın yıpranmışlığına da çare olduğunu ve onardığını düşünüyorum.

İçerik incelemesi

   İçeriğinde silikon bulunuyor. Saçlara pek bir etkisi olmasa da çevreye zararları olan bir madde. Bunun dışında bir çok doğal faydalı bitkisel yağlar ve yeni bazı bileşikler mevcut. Bu bileşiklerden biri kanserojen olduğu bilinen sülfatın kanserojen olmayan hali. Titiz bir içerik oluşturulmuş. Alkollerin bile en cilde dost olanları tercih edilmiş. Bu konuda da benden tam not aldı :)

   Boyalı veya işlem görmüş saçlarınız varsa bu kremi tavsiye ediyorum. Çok yoğun bir nemlendirme etkisi var. Ben de bitince yeniden almayı düşünüyorum. Ayrıca John Frieda'nın şekillendirici saç ürünlerinden de denemek niyetindeyim.

6 Eylül 2016 Salı

Loreal Lumi Magique Highlighter Pen - İnceleme

   High Lighterlar dikkali kullanılması gereken makyaj malzemeleri. Doğru alana uygulama yapmak ve doğru yoğunlukta uygulama yapmak bazen kolay olamıyor.


 Eğer fazla uygulama yaparsanız size 90'lı yılların ucuz kuaför makyajı görünümü de verebilir, Kim Kardashian görünümü de.


    Bu sebeple uygulamayı kolaylaştıracak ambalajların önemli olduğunu düşünüyorum. Loreal Lumi aydınlatıcıyı seçme sebebim buydu. Kalem biçiminde likit bir highlighterı uygulamak epey kolay oluyor.

    Uç kısmını fırça olarak tasarlamışlar. Kalemin arka ucunu döndürünce highligher fırçanın ortasındaki kanaldan akarak geliyor. Ama bu olay o kadar yavaş sürüyor ki ben her kullanımdan önce değil sonra yapmak durumunda kalıyorum çevirme işlemini. Ki anca bir sonraki kullanımıma kadar likit yüklenebilsin :)
    Bu sorunun dışında beni en çok rahatsız eden diğer durum çizgilere dolması. Öyle ki ne kadar dağıtırsam dağıtayım makyajımı silmeden çizgilerden çıkması mümkün olmuyor...
   Kalıcılık konusunda oldukça başarılı. Likit kıvamı uygulama açısından çok kolaylık sağlıyor ve simli veya ışıltılı olmamasına rağmen çok doğal bir parlaklık veriyor. Bu görüntü de çok sağlıklı ve hoş duruyor.
   Her ne kadar kullanım kolaylığı sunsa da bitince tekrar alacağımı sanmıyorum. Çünkü benim en rahatsız olduğum kısım çizgilere dolması oldu. Ama bitirene kadar kullanacağımı düşünüyorum :)

Gratis Bayram İndirimi Duyurusu!

   Bu sabah öğrendiğime göre Gratis dev bir bayram indirimi başlatmış. %50 + %10'a varan oranlarda  indirimleri varmış. Ben de hangi ürün gruplarında ne kadar indirim olduğunu sizlerle paylaşmak istedim :)


    Neredeyse tüm ürün gruplarında ciddi bir indirim var. Eğer almayı düşündüğünüz bir şey varsa bir göz atabilirsiniz :)