29 Haziran 2016 Çarşamba

Üniversite Öğrencisi Olmak - 2

Yazının ilk bölümüne şurdan ulaşabilirsiniz.
Bütünleme sınavlarıyla tanıştığınız gün bütünlemeye kalmayıp evine tekerlerinin tıkır mıkır sesleriyle valizini çekerek giden sınıf arkadaşlarınızı kıskanarak bir daha büte kalmayacağım diye söylenerek geçer. Şayet aynı dersten kalan başka bir arkadaşınız varsa o kişi bir anda dert ortağınız, sırdaşınız, biricik dostunuz olur. Ama eğer sonuçlar açıklanıp siz bütünlemeden kalırsanız ve o arkadaşınız geçerse işte o kadim dostluk tam o noktada bozulur :)
Tabi bu sistem her üniversitede aynı değil. Bazı üniversitelerde bütünleme ve yaz okulu varken aynı zamanda dersi alttan alma şansınız da vardır. Bazı fakültelerde ise bunlardan kimisi olmaz. Özellikle alttan alma şansınızın olduğu bir üniversitedeyseniz şanslı sayılırsınız.
Yaz tatili lisedekinden daha farklıdır. Gelecek dönemin derslerine çalışma diye bir mantık olmadığından tamamen boş ve serbest olursunuz.
   2. sınıf ilkinden daha gerçekçi geçer. Yatay geçiş hayalleriniz çoktan suya düşmüş ve hatta unutulmuştur. Bu senede sınıf arkadaşlarınızdan bazıları tekrar sınava girip ÖSYM'nin puan düşürme yılını da geçtiği için daha çok istediği bir fakülteye gitme hayalleri kurar. Bu kişilerin derslerini ihmal ettiğiyle kalma olasılığı %99,9.
   2. sınıfta, sınıftaki arkadaş grupları sürekli rejenere olma halindedir. Ayrıca dizilerde, filmlerde gördüğünüz neredeyse hiç ders çalışmadan yalnızca aşklı meşkli işlerle meşgul olan (Kavak Yelleri'nde ders çalışmadan tıpı bitiren Aslı gibi) karakterlerden çok daha farklı bir ortamda olduğunuzu anlamışsınızdır. 
   İlk yıl tanışılıp anlaşılınacağına karar verilen bir kaç arkadaşla kiralık bir daire bulunup içini "çeyiz sandıkçısı" adındaki 2.el eşya dükkanlarından doldurmaya başlarsınız. İşte bu evreden itibaren her türlü öğrenci indirimini hak eden birisinizdir. Kira yatırmak, ev sahibiyle iyi geçinmek, komşuların size öğrencisiniz diye potansiyel ses bombası gözüyle bakışlarına katlanmak (ama bazı komşular size kurban etini getirecek kadar da melek olabiliyor:)) üzerinize kayıtlı elektrik aboneliği, doğal gaz faturasının aylık korku filminize dönüşmesi gibi durumlarla da tanışırsınız ve sorumluluklarınız artar. Bu dönem üniversiteden daha çok olgunlaştırır sizi. 

   Benim en çok keyif aldığım yıl 2.sınıf olmuştu. Okul bitsin triplerine henüz girmemiştik hala bir şeyleri keşfetme halindeydik. İlk yıla nazaran bu yıl aşık olma olasılığınız da yüksektir. Benim bir arkadaşım 1.sınıfta tanıştığı biriyle şuanda evlilik planları yapıyor. Gönül ilişkileri için acele etmemek lazım ama 2.sınıfta olursa bence tadından yenmez :)
   Üniversite toplulukları ve öğrenci konseylerinin tadı da bu yılda daha güzeldir. Gezilere aktivitelere katılır ve bunu 1.sınıftaki gibi bilinçsizce değil de daha özenle seçtiğiniz için daha çok keyif alırsınız. Henüz böyle topluluklara üye olmadıysanız hemen üye olmanızı tavsiye ederim. Zira obua çalmayı öğreneceğiniz daha harika bir zaman düşünemiyorum! :)
   3. Sınıf daha bir başka geçer. Artık üniversiteli olma duygusundan çok kariyeriniz hakkında hayallere kapılırsınız. Ayrıca alttan ders bütünleme gibi şeyler sizin için can sıkıcı olmaktan çok hayatın olağan sorunları gibidir. Okula ve fakülteye dair en ciddi eleştirilerinizi yüksek ihtimalle bu dönemde yaparsınız. Okulun binası, hocaların ders anlatışı, sınav soruları, fakülte topluluğunun çalışmaları, mesleki katkısı vs. ciddi ve olgun düşünmeye başlamışsınızdır. Eğer bu eleştirileri yapıyor ve çoğu şeyden memnun olamıyorsanız; tebrikler! Artık resmen üniversite hayatından sıkılmışsınızdır :)
   Ayrıca yılın memlekette geçirilen gün sayısı gittikçe düşmektedir. Ben bunu da bir çeşit olgunlaşma olarak görüyorum. Ailenin çocuğu olmaktansa birey olmaya ve kendi hayatının yörüngesini çizmeye daha çok zaman ayırmalısınız bence. Ancak onları asla ihmal etmemek gerekiyor. Büte kalmadan büt'e kaldım deyip eve geç döneni de gördü bu gözler...
 Son sınıfı mezuniyet heyecanını ve tez yazmak gibi konuları bir sonraki yazımda işleyeceğim :)

 Yazımı beğendiyseniz +1 bırakmayı ve blogumu takip etmeyi unutmayınız :)

Sevgilerimle...

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder